- götürmek
- доставлять, выносить, перевозить, приносить
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük. В.И. Макаров. 2005.
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük. В.И. Макаров. 2005.
götürmek — i 1) Taşımak, ulaştırmak veya koymak Hamalın biri, sırtına koca bir ayna vurmuş, götürüyordu. H. Taner 2) i, e Bir kimseyi bir yere kadar yanında yürütmek 3) i, e Bir şeyi yakından uzağa götürmek 4) Yerinden ayırıp uzağa atmak veya yok etmek Bir… … Çağatay Osmanlı Sözlük
yaka paça etmek (veya götürmek) — hiçbir itiraz dinlemeden ve zorla, apar topar götürmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
kelle götürmek — gereksiz bir aceleyle gitmek, koşturmak, acele davranmak İşi besbelli acele imiş... Bir koşturur ki sanırsın kelle götürüyor. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
kir götürmek — (bir şey) kirini belli etmeyecek bir renkte olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
pislik götürmek — (bir yeri) o yer, çok pis olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
tartışma götürmek (veya götürmemek) — bir konu tartışmaya açık olmak (veya olmamak) İki yandan gelen arabaların orada yolu tıkadığı tartışma götürmez. S. Birsel … Çağatay Osmanlı Sözlük
latife götürmek — şaka kaldırmak Hiç latife götürecek hâlim yokken, kendimi tutamadım; kahkahaları atmaya başladım. S. M. Alus … Çağatay Osmanlı Sözlük
müjde vermek (veya götürmek) — bir kimseye sevindirici, mutlu bir haberi ulaştırmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
tevil götürmek — söz veya davranışa başka bir anlam verebilmek Ne kadar inkâr etse hırsızlığı tevil götürmüyordu. Ö. Seyfettin … Çağatay Osmanlı Sözlük
sel götürmek — 1) (bir yeri) çok yağmur yağmak 2) (bir yeri) çok yağmurdan dolayı bir bölgede, yollar zor geçilir duruma gelmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
sel seli götürmek — çok fazla sel olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük